-
1 özen
1. اشتياق [اِشْتِيَاق]2. اعتناء [اِعْتِناء]3. اكتراث [اِكْتِراث]4. اهتمام [اِهْتِمام]5. تشوق [تَشَوُّق]6. شوق [شَوْق]7. هم [هَمّ]8. عناية [عِنَايَة] -
2 اعتناء
اِعْتِناء1. çekinceAnlamı: bir konuda ileriye düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep, rezerv2. ihtimamAnlamı: özen, itina3. aldırışAnlamı: aldırma, önem verme, değer verme4. itinaAnlamı: özen, ihtimam5. özen6. ihtiyatAnlamı: yedek -
3 اكتراث
اِكْتِراث1. ihtimamAnlamı: özen, itina2. aldırışAnlamı: aldırma, önem verme, değer verme3. itinaAnlamı: özen, ihtimam4. önemAnlamı: bir şeyin değerli olma durumu5. özen -
4 اهتمام
اِهْتِمام1. ihtimamAnlamı: özen, itina2. aldırışAnlamı: aldırma, önem verme, değer verme3. önemAnlamı: bir şeyin değerli olma durumu4. özen5. ilgiAnlamı: önem verme -
5 تشوق
Iتَشَوَّقَ1. aramakAnlamı: bir şeyim yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek2. arzulamakAnlamı: istek duymak, özlemek, istemekIIتَشَوُّق1. nostaljiAnlamı: yurt özlemi, daüssıla2. özen3. şevkAnlamı: istek, heves4. özleyişAnlamı: özlem, hasret -
6 عناية
عِنَايَة1. çekinceAnlamı: bir konuda ileriye düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep, rezerv2. ihtimamAnlamı: özen, itina3. aldırışAnlamı: aldırma, önem verme, değer verme4. itinaAnlamı: özen, ihtimam5. özen6. ihtiyatAnlamı: yedek -
7 اشتياق
اِشْتِيَاق1. ihtimamAnlamı: özen, itina2. nostaljiAnlamı: yurt özlemi, daüssıla3. aldırışAnlamı: aldırma, önem verme, değer verme4. özleyişAnlamı: özlem, hasret5. özen -
8 شوق
-
9 هم
Iهَمّ1. mutsuzlukAnlamı: mutsuz olma durumu2. korkuAnlamı: kaygı, üzüntü3. üzgüAnlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı4. açarAnlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif5. ezgiAnlamı: üzüntü, sıkıntı6. merakAnlamı: kaygı, tasa7. azapAnlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı8. depresyonAnlamı: ruhî çöküntü9. kasvetAnlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı10. mahzunlukAnlamı: mahzun olma durumu11. efkârlanmakAnlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek12. gaileAnlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü13. kahırAnlamı: derin üzüntü ve acı14. gamAnlamı: tasa, kaygı, üzüntü15. endişeAnlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku16. hüzünAnlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam17. kasavetAnlamı: üzüntü, tasa18. kaygıAnlamı: üzüntü, tasa19. muratAnlamı: istek, dilek20. kederAnlamı: acı21. teessürAnlamı: üzülme22. gayeAnlamı: amaç, hedef23. garazAnlamı: hedef, amaç, maksat24. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef25. üzülmekAnlamı: üzüntü duymak, kaygılanmak26. özenIIهَمَّ1. kahretmekAnlamı: çok üzmek2. korkutmakAnlamı: kaygıya düşürmek3. incitmekAnlamı: kırmak, üzmek4. zehretmek5. ırgalamakAnlamı: ilgilendirmek6. üzmekAnlamı: üzüntü vermekهِمّ1. kartalozAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin2. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin
См. также в других словарях:
özen — is. Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam Yenisini onlar özenle bileğime geçirdiler. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller özen göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük